Probiyotikler, barsaklarımızda yaşayan ve barsak florasındaki dengenin korunması ile vücuttaki pek çok hastalığın oluşmasını önleyen dost bakterilerdir. Anlamı Yunanca "yaşam" kelimesinden gelmektedir. Probiyotikler, konak canlıyı patojenlere karşı koruyarak ve immün sistemi güçlendirerek etki gösterirler.
Bu yararlı bakteriler, doğumdan 3-10 saat sonra bebeklerin barsaklarına yerleşmeye başlar ve ileri yaşlarda 500 çeşidin üzerinde bakteri tarafından istila edilir. Sindirim sistemimizdeki bu canlıların miktar ve çeşitliliği aldığımız gıdalarla ilişkilidir. Anne sütü ile beslenen bebeklerin barsaklarında bifidobakterium’lar artarken mama ile beslenenlerde karışık flora oluşur.
Probiyotiklerin faydaları bilimsel araştırmalar ile kanıtlanmıştır. Geniş klinik etkinlikleri vardır. Barsaklarımız ile beyin sağlığımız arasında güçlü bir ilişkinin olduğu, ruhsal problemler, otizm, hiperaktivite, depresyon, kaygı bozuklukları, stress ve kronik yorgunluk ile ilişkili olduğu gösterilmişitir. Probiyotik destekleri sayesinde vücut, alerji, toksinler, enfeksiyon ve kansere karşı savunma güçlerini artırarak bağışıklığa önemli bir katkıda bulunabilirler.
Probiyotikler belirli hastalıklar hedeflenerek verilebileceği gibi genel sağlık durumunun iyileştirilmesi amacıyla da kullanılabilir. Atopik dermatitli çocuklarda kullanılan bazı probiyotiklerin intestinal permeabiliteyi düşürerek, hastalığın şiddetini azaltığı görülmüştür. Çocuklarda ortaya çıkan rotavirüs ve şigella ishallerinde immun sistemi uyarırlar. İrritabl barsak hastalıklarında “iltihap giderici” etkili oldukları anlaşılmıştır. Gaz, şişkinlik, kabızlık ve ishal problemlerinde etkili oldukları ispatlanmıştır. Çocukluk çağında başlanan probiyotiklerden zengin beslenmenin kardiyovasküler hastalıklara karşı koruyucu olabileceği düşünülmektedir. Obezite tedavisinde probiyotiklerin yeri vardır. Obeziteden korunmak için barsakda düzenli bir floranın olması önemlidir.
Probiyotik gıdalar, peynir, yoğurt, ayran, kefir, nar ekşisi, elma sirkesi, , boza, tarhana, lahana ve salatalık turşusu gibi gıdalardır.
Probiyotikler takviye edici olarak kullanılacaksa genelde çoğu kişi için güvenli olmakla birlikte, doktor kontrolünde kullanılması gereken ürünlerdir. Bağışıklık sistemi bozuk veya ileri derecede hastalıkları olan kimselerde zararlı olabilirler. Hangi probiyotiğin ne kadar süre ve hangi dozda kullanılacağı doktor tavsiyesine göre belirlenmelidir.
Atopik Dermatit:
Bifidobacterium, Laktobacillus rhamnosus, Laktobacillus reuteri.
Bağışıklık sistemi:
Laktobacillus GG, Laktobacillus Gasseri, Laktobacillus Crispatus, Bifidobacterium longum, Bifidobacterium bifidum.
Kabızlık:
Bifidobacterium lactis, Bifidobacterium longum, Laktobacillus Asidofilus, Laktobacillus reuteri, Laktobacillus plantarum, Laktobacillus Cerevisiale, Laktobacillus rhamnosus, Bifidobacterium animalis.
İshal:
Laktobacillus rhamnosus GG, Laktobacillus acidophilus, Laktobacillus bulgaricus.
Irrıtabl Kolon Sendromu:
Laktobacillus coagulans, Laktobacillus ve Bifidobacteriumun kombine türleri.
Gastrit:
Laktobacillus GG.
Beyin sağlığı (demans, otizm vb.):
Bifidobacterium longum, Bifidobacterium breve, Bifidobacterium infantis, Laktobacillus helveticus, Laktobacillus rhamnosus.
Ruh sağlığı:
Laktobacillus acidophilus, Laktobacillus cassai, Laktobacillus rhamnotus.
Solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesi:
Lactobacillus GG, Lactobacillus crispatus, Lactobacillus gasseri, Bifidobacterium bifidum ve Bifidobacterium longum türlerine.
Kalp sağlığı:
Laktobacillus acidophilus, Laktobacillus longum, Bifidobacterium reuteri.
Kilo problemleri:
Laktobacillus gasseri, Laktobacillus rahamnosus, Laktobacillus ve Bifidobacterium lactis kombinasyonu.
İdrar yolu enfeksiyonu:
Laktobacillus GG, Laktobacillus gasseri, Bifidobacterium bifidum, Bifidobacterium longum.
Antienflamatuar olarak:
Laktobacillus gasseri, Bifidobacterium bifidum, Bifidobacterium longum.
Diş eti sağlığı:
Laktobacillus brevis,
Genel Sağlık:
Bifidobacterium bifidum.
Prebiyotikler, barsaklarımızda yaşayan yararlı bakterilerin (probiyotik) büyümesini sağlayan fermente edilebilir, kısa zincirli karbonhidratlardır. Kısacası barsak floramızı oluşturan probiyetiklerin besinleridir. Prebiyotikler, İnsan sindirim enzimleri tarafından sindirilemeden kalın barsağa geçerek, burada bulunan yararlı bakterilerin beslenmesini sağlar. İnsan sağlığı üzerinde önemli etkileri vardır. Bu maddelerin çoğu fruktooligosakkarit (FOS), galaktooligosakkarit (GOS), izomaltooligosakkarit (IMO) ve ksilooligosakkariler (XOS) olarak adlandırılırlar.
Prebiyotiklerin, probiyotikler için değerli bir karbohidrat kaynağı olduğu kadar farklı faydaları da bulunmaktadır. Prebiyotikler hem doğrudan, hem de probiyotiklerin artmasını sağlayarak simbiyotik etki gösterirler. Probiyotiklerin, prebiyotiklerle birlikte kullanıldığında etkilerinin daha fazla arttığı görülmüştür. Prebiyotiklerin bağırsak floralarında Bifidobacterium’un üremesini artırarak, kabızlık sorunlarında etkili olduğu ispatlanmıştır. Bağırsak pH’ını düşürerek kalsiyum, magnezyum ve demir iyonları gibi minerallerin emilimini artırırlar. Yağ asitlerinin üretimleriyle toksik bakterileri vücuttan uzaklaştırarak, kolon kanseri riskini azaltırlar. Bebeklerde alerjileri önlemede etkilidir. Anne sütünün olmadığı durumlarda kullanılacak devam sütlerinin yapısında prebiyotiklerin bulunması ve bu sütlerin 100 ml’sinde FOS/GOS oranının 0,8 gr. olması tavsiye edilmektedir.
Fruktooligosakkarit (FOS), barsakta sindirilemeyen lif içerikli fonksiyonel bir gıda katkısı olarak tanımlanır. FOS’un kalorik değeri 1.5 kcal/g’dır. En iyi oligosakkaritler olarak bilinirler. Besin sanayiinde genellikle bisküvi, içecek, yogurt, kahvaltılık gevrek içine koyulur. Ayrıca tatlandırıcı olarak birçok gıdaya ilave edilerek kullanılabilirler. FOS içeren besinler: Kuşkonmaz, şeker kamışı, sarımsak, hindiba, soğan, yeralması, buğday, bal, muz, domates, çavdar ve arpadır.
Galaktooligosakkarit (GOS), büyüme, bağışlık sistemi ve intestinal flora için gerekli olup, genellikle süt ürünlerinden elde edelir. Laktozdan enzimatik dönüşümle ortaya çıkmaktadır. GOS ilave edildiği süt ürünlerinin tatlılığını artırır. GOS içeren besinler: İnsan sütü, inek sütü, izomaltuloz, bal ve şeker kamışı şerbetidir.
Rafinoz oligosakkaritleri: Mercimek, bezelye, fasulye taneleri,
Ksilooligosakkaritler: Bambu kökleri, meyveler, sebzeler, süt, bal ve buğday kepeği.
Lactobasilus Rhamnosus
Barsaklarımızda bulunan yararlı bir bakteri türüdür. Bu bakteri gıdaları zenginleştirmek için genellikle yoğurt, peynir ve sütlere eklenmektedir. Lactobasillus rhamnosus'un vücudumuza faydaları hakkında pek çok araştırma yapılmıştır. L. Rhamnosus, barsaklarda yararlı bakterilerin artışına, zararlı bakterilerin baskılanmasına neden olarak, vücutta alerjilerin azaltılmasında faydalı olabilir. Karın ağrısı, şişkinlik, olağan dışı barsak hareketleri gibi bulgulara neden olan İrritabl barsak sendromu (IBS) şikâyetlerini hafifletebilir. Barsak duvarında vücudumuz için zararlı olan bakterilerin yerleşmesini önleyerek, ishal oluşmasını engelleyebilir ve ishal tedavisinde yardımcı olabilir. L. Rhamnosus, kolon kanserinden koruyucu etkileri olduğundan bahsedilmektedir. Kadınlarda daha sık görülen idrar yolu enfeksiyonlarını, zararlı bakterileri öldürerek ve vaginal florayı geri yükleyerek kontrol edebilir. İnsülin duyarlılığını artırarak kan şekeri düzeylerini iyileştirebilir. Kan kolesterolünü düşürerek, kanda kolesterol seviyesini kontrol etmeye yardımcı olabilir. Bu etkileriyle obezitenin oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir. Ciltteki aknelerinin, çocuklarda diş çürükleri ve diş eti iltihaplarınının azalmasında etkili olabilir.
Lactobasilus Parasecai
25 yıldır gıda ve diyet takviyelerinde kullanılan bir probiyotik suşudur. Bu bakterinin özellikle bağışıklık sistemine etkilerini anlamak amacıyla pek çok araştırma yapılmış ve immün sistemi desteklemeye yardımcı olabileceği gösterilmiştir. İdiopatik oligospermi tanılı erkeklerde ejakülat hacmini, sperm konsantrasyonunu, motilitesini, spermatoz sayısını ve tipik formların oranını artırmaya etkili olduğu gösterilmiştir. Ayrıca FSH, LH, testesteron değerleri için faydalı olabileceği belirtilmiştir. Antibiyotik tedavisi ve sonrasında barsak florasını korumaya yardımcı olabilir. Çocuklarda ve erişkinlerde ishali azaltabilir ve önleyebilir. Laktaz eksikliği ve intoleransında görülen bulguları azaltabilir. Büyüme ve gelişmeye yardımcı olabilir.