Çocukluk çağı obezitesi, yirmi birinci yüzyılın en ciddi küresel halk sağlığı sorunlarından biridir. ABD'de yapılan bir çalışmada, çocukların yaklaşık % 17'sinin hastanelere obezite şikâyeti ile getirildikleri belirtilmektedir. Obezite, çocukların psikolojik ve fiziksel sağlığını etkileyebilir.
Obezite, bir çocuğun yaşına ve boyuna göre normal veya sağlıklı kilonun çok üzerinde olması durumudur. Obezitenin tanımında vücut kitle indeksi (VKİ) kullanılır. VKİ, çocuğun kilogram/metrekare hesabı yapılarak bulunur. Bu sonuç persenttil değerleri ile karşılaştırıldığında;
VKİ= 85-95 persentil arasında ise çocuk fazla kilolu
VKİ> 95 ise çocuk obez, anlamına gelmektedir.
Fazla kilo alımını etkileyen davranışlar arasında, yüksek kalorili ve besleyici değeri düşük yiyecek ve içecekler tüketmek, hareketsiz kalmak, televizyon, bilgisayar ve telefon gibi cihazlar ile fazla zaman geçirmek, ilaç kullanımı ve uyku rutinleri yer alır.
Obez çocuğun kan tahlillerinde total kolesterol düzeylerinin 200 mg/dl, LDL kolesterol düzeylerinin 130 mg/dl, trigliserid düzeylerinin 200mg/dl üzerinde bulunması beklenir. Ayrıca laboratuvar istemlerinde karaciğer, böbrek, idrar, tiroid, şeker ve hormon tetkiklerine de yer verilir.
Çocukluk çağı obezitesindeki çarpıcı artış, yetişkin yaşlarında da ciddi sağlık sorunlarının habercisidir.
Bu hastalıklar şunlardır:
ØKardiyovasküler hastalıklar
ØYüksek tansiyon ve yüksek kolesterol
ØBozulmuş glukoz toleransı, insülin direnci ve tip 2 diyabet riskinde artış
ØAstım ve uyku apnesi gibi solunum problemleri
ØEklem sorunları ve kas-iskelet rahatsızlığı
ØYağlı karaciğer hastalığı, safra kesesi taşları ve gastro-özofageal reflü
ØAnksiyete ve depresyon gibi psikolojik sorunlar
Obezite tedavisinin aileyi de kapsaması esasdır. Ortak hareket etmek, kalıcı değişiklikler oluşturmak gerekir. Ebeveynler çocukları için doğru beslenme ve kalori alımı konusunda eğitilmelidir. Ayrıca bu eğitimlere çocukla ilgilenen aile yakınlarının, varsa okulda çocukla ilgilenen sağlıkcıların ve okul personelinin de katılımları önem arz eder.
Çocuklarda beslenme şekli değiştirilmeli, hazır yiyecek, tatlandırıcılar ve monosodyum glutamat (Çin tuzu) içeren gıdalar, işlenmiş etler, katı yağlar, et suları, cipsler, hazır gıdalar ve tatlandırılmış yoğurtlardan uzak durmak, bu gıdaların yerine taze sebze ve meyve, bol lif içeren, doğal gıdalara yer vermek gerekmektedir.
Çocuğun aldığı ve harcadığı kalorinin hesaplanması ve alınan gıdaların buna göre hazırlanması, mümkünse bir diyetisyen yardımıyla planlanmalı ve takip edilmelidir. Sağlıklı beslenme uygulamalarının yanında yeterli ve düzenli egzersiz rejimlerine başlanmalı ve daha hareketli bir yaşama geçilmelidir. Obezitenin yarattığı psikolojik sorunlar aşılamıyorsa, bir psikologdan yardım istemelidir.