Korovavirüs enfeksiyonunun erişkinlerde ciddi alt solunum yolu enfeksiyonlarına ve organ tutulumlarına neden olduğunu biliyoruz. Peki bu virüs çocuklarda nasıl seyreder? Daha hafif bulgulara yol açtığı doğru mu, erişkinlerden farkları nelerdir?
Koronavirüs tek zincirli zarflı, bir RNA virüsüdür. Virüs etrafında taç tarzında çıkıntılar gösterdiğinden, adına Corona (Taçlı virus) denilmiştir. 2019 yılının sonlarına doğru Çin'de başlamış ve tüm Dünya'yı tehtit eden bir salgına dönüşmüştür. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 11 mart 2020 tarihinde coronavirüs enfeksiyonunu, tüm Dünya’da “Pandemi” olarak ilan etmiş ve Pandeminin bu etkenine "Covit-19" adı verilmiştir. Daha sonra daha önce ortaya çıkan akrabaları SARS CoV ile %80, MERS ile %50 benzerlik gösterdiği anlaşıldığından, virüsun adı SARS-CoV2 olarak değiştirilmiştir.
Vücuda ağız, burun, göz gibi dışarıya açık organlarımızdan girerek, vücut hücrelerine ACE-2 reseptörleri aracılığıyla yerleşir. ACE-2 reseptörleri en çok akciğer, mide, barsak kanalı, böbrek ve kalp dokusunda bulunur. Virus, vücutta hücreler üzerindeki toksik etkilerinin yanı sıra, sitokinleri harekete geçirerek de hasar yapar. Bulaşma, toplumda bulunan semptomlu veya semptomsuz kişilerle yakın temas ve özellikle aile içi bulaş yolu ile olur. Kuluçka süresi 3-7 gündür (en uzun 14 gün)
ABD'de çocuklarda toplam olgu oranı %1,7'dir. Virüs tuttuğu sisteme göre bulgu verse de, en sık ateş, öksürük, daha sonra boğaz ağrısı, halsizlik, kas ağrıları, nefes darlığı, baş ağrısı, kusma ve ishale neden olur. Çocuklarda genellikle bulgusuz veya hafif gidişlidir. Çocukların %94,1'i asemptomatik, geri kalanı hafif ve orta şiddette seyretmektedir. Kritik vak’aların oranı ise ancak %0,6'dır. Ancak bir yaş altı süt çocuklarında ve immün yetmezliği olan çocuklarda daha ciddi seyredebileceği unutulmamalıdır. Kritik hastalık tablosu; solunum yetmezliği, akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS), şok, multiorgan yetmezliği, ensefalit şeklinde ortaya çıkabilir. Çocuklarda hastaneye yatış oranı %6-20, yoğun bakıma yatış oranı %0,58-2 olarak tahmin edilmektedir. Bazı ülkelerde, koronavirüs enfeksiyonunun çocuklarda Kawasaki ve toksik şok benzeri tablolara yol açtığı belirtilmiştir. Nadir olmakla birlikte enfeksiyondan 2-4 hafta sonra ortaya çıkan ateş, döküntü, gözlerde kızarma, kol ve bacaklarda ödem, mide ve barsak semptomları ile giden bu tabloya dikkat etmek gerekir.
ØBurada kesin olmamakla birlikte bir takım hipotezler üzerinde durulmaktadır, bu hipotezler şunlardır:
ØÇocukların vücudunda ACE-2 reseptörlerinin az olması
ØÇocukların sigara ve toksik gazlara daha az maruz kalması ya da altta yatan hastalıklarının az olması
ØÇocukların aktif bir immün sisteme sahip olması
ØSık geçirilen viral enfeksiyonlar nedeniyle immün sistemlerinin hastalığa daha etkili cevap vermesi
Lenfosit, LDH, AST, ALT, CRP, Sedimantasyon gibi laboratuar değerleri yükselir. Kritik vakalarda total beyaz küre artarken, lenfositler ve pıhtılaşma hücrelerinde azalmalar görülür. Radyolojik olarak %33 buzlu cam görüntüsü, %19 lokal yamasal tutulum, %12 iki taraflı yamasal tutulum görülür.
Kliniğe göre karar verilir. Dengeli beslenme, ağız sağlığı, yorgunluktan kaçınma, yeterli kalori ve sıvı alımının sağlanması genellikle yeterlidir. Gerekli görülen hallerde evde veya hastanede tedavi uygulanır.
ØEl yıkama veya alkol bazlı dezenfektanlarla el temizliği
Ø2 metre fiziksel mesafe
ØMaske kullanımı
ØYüzey temizliği; sodyum hidroklorür, hidrojen peroksit gibi dezenfektanlar, UV ışınları, ile dezenfeksiyon
Øİyi bir havalandırmanın sağlanması
ØVirüsün yenidoğanlarda intrauterin (anne karnından) geçişi gösterilememiştir
ØEmzirme ile geçip geçmediği bilinmiyor, ancak damlacık enfeksiyonları ile bulaştığı için hastalığı olan anneler mutlaka maske ve el hijyenine dikkat ederek emzirmelidir
Kaynaklar:
1. Çokuğraş H, Önal P, SARS CoV-2 infection in children Türk Pediatri Ars. 2020,55 (2): 95-102
2.Özdemir Ö, Pala A, Çocuklarda Covit 19 Enfeksiyonunun Tanısı,Tedavisi ve Korunma Yolları, Biotechnology and Strategic Health Res. 2020;1(Özel Sayı):14-21