Kabızlık çocukluk çağında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Kısa süreli ve geçici olabildiği gibi uzadığında hem çocuk, hem de aile için ızdırap haline gelebilir.
Çocuklarda kabızlığın en sık görüldüğü dönemler, tuvalet eğitiminin verilmeye başlandığı dönemlerdir. İki yaşın altında başlanan erken tuvalet eğitimi, kabızlığın önemli sebeplerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Kabızlığa sıklıkla karın ağrısı, ağrılı ve sert dışkılama, iştahsızlık, kilo kaybı, dışkıyla karışık kan gelmesi durumları eşlik edebilir. Ayrıntılı bir hikâye ve fizik muayene sonrası kabızlığın organik olup olmadığına bakılmalıdır. Özellikle doğumdan sonra ilk 24 saat gaita çıkışı olmayan çocuklar Hirchprung hastalığı açısından değerlendirilir. Hipotiroidi gibi primer sebeplerin kabızlıkla birlikte gidebileceği unutulmamalıdır. Kabızlığı olan hastalarda anatomik, genetik, alerjik, barsaklarda hareket bozuklukları gibi sebepler dışlandıktan sonra, kalan sebeplerin % 90'ı yeme ve dışkılama alışkanlıklarından kaynaklanan fonksiyonel kabızlıklar olup, genellikle altta bir neden bulunamaz.
Fonksiyonel kabızlığı tanımlamak için “Roma kriterleri” kullanılmıştır. Buna göre kabızlık çeken çocuklarda aşağıdaki bulguların olup olmadığı sorgulanmalı ve bu kriterlerin en az bir veya ikisinin varlığı ile fonksiyonel kabızlık teşhisi koyulmalıdır.
ROMA KRİTERLERİ:
1) Haftada iki veya daha az dışkılama
2) Haftada en az bir kere dışkı tutamama
3) İstemli dışkı tutma varlığı
4) Ağrılı ve sert kaka yapma
5) Rektumda büyük ve sert dışkı kitlesinin varlığı
6) Tuvaleti tıkayabilen büyük dışkı öyküsü
Kabızlığın tedavisinde ilaç verilmesinin yanı sıra, çocuğun aldığı gıdaların düzenlenmesi, tuvalet davranış ve eğitiminin sağlanması da gerekmektedir. Diyet planlamasında öncelikle unlu gıdalar, hazır paketli gıdalar, pirinç, patates, muz gibi lifden yoksun gıdaların yerine, bol lifli sebze ve meyve koyulmalıdır. Yemeyen çocuk için "aç kalmasın, hiç değilse makarna, pilav vereyim" demenin tedaviyi çıkmaza sürükleyebileceğini unutmamak gerekir. Gıda alımında ciddi sorunları olanlarda, lif alımı hesap edilerek (0,5-35 gr/kg/güne kadar) lif arttırıcılar gıdaya ilave edilir. Çocuk tedavi sırasında bol su içmelidir. İlaç tedavisindeki ilk amaç, rektal dolgunluğu olanlarda 2-5 gün rektal lavman ve ılık oturma banyoları yaparak barsakların boşaltılmasıdır. Ayrıca anal bölgede oluşan tahrişleri gidermek için lokal anestezik pomadlar kullanılabilir. Oral laksatif olarak kullanılan maddelerden biri olan laktuloz, fruktozdan oluşan sentetik bir laksatifdir ve etkisi 1-3 gün içinde başlar. Laktuloz 0,7-2 gr/kg/gün (1-3 ml/kg/gün) dozunda kullanılır. Çocuklarda kullanılan diğer bir madde olan sennosid ise laktuloz gibi ince barsaklardan absorbe olmayan bir glikozid olup, alımından 6-8 saat sonra etkisini göstermeye başlar. Sennosid’e 3-7,5 mg/kg/gün dozunda başlanır. Hastanın cevabına göre laktuloz günde 40 gr'a, sennosid 1 gr'a kadar arttırılabilir. İlaç tedavisi 3 üç ay sonra yavaş yavaş kesilir ancak diyet ve tuvalet eğitimi altı aya kadar izlenir. Tedavisi çok inatcı olan bu hastalıkta hekim aile işbirliği çok önemli olup, doğru uygulandığında başarı kaçınılmazdır.