Vücut ısımız beynimizde bulunan bir termoregülatör merkez tarafından düzenlenir. Normal vücut ısısı insanlarda 36,5 derece olup, 37 derecenin üzeri yükselmiş ateş olarak kabul edilmektedir. Yüksek ateş enfeksiyonlar, aşılar, su kayıpları, sıcak çarpması, doku hasarı, ilaç kullanımları, metabolik hastalıklar gibi nedenlerden meydana gelebilir.
Yüksek ateş bir hastalık değil, bir hastalık belirtisidir. Ancak ateşin yükselmesi aileleri endişelendiren bir durumdur ve panik halde yapılan uygulamalar hatalara neden olabilir. Ailelere yüksek ateşin vücudumuzdaki savunma mekanizmasının bir parçasının olduğu, bağışıklık sistemimizin güçlendirilmesini sağladığı ve bu nedenle her yüksek ateşe müdahale edilmemesi gerektiği anlatılmalıdır.
Ateşli çocuklarda kıyafetlerin çıkartılması, ortam sıcaklığının azaltılması, ılık duş alınması veya ılık pansuman uygulanması, 38,5 derece ve üzerindeki ateşlerde, ateş düşürücü verilmesi önerilebilir. Ayrıca üç ayın altındaki çocukların bekletilmeden doktora götürülmesi gerekmektedir.
Ateşin alkol, sirkeli su, soğuk duş ile düşürülmesi veya sık, sık ateş düşürücü verilmesi önerilmez.
Ateşli havale; kol, bacak gibi vücut kısımlarında veya tüm vücutta kasılmalar ile beraber, şuur kaybının yaşandığı, genellikle birkaç dakika süren bir elektriksel aktivite bozukluğudur. Yüksek ateşin her çocukta mutlaka ateşli havaleye neden olmayacağının anlatılması önemlidir. Ateşli havale 6ay-5 yaş arası çocukların %2-3'ünde görülen, genetik sebeplerin iştirak ettiği bir durumdur. Genetik hassasiyeti olmayan bir çocuk, ateşi kaç derece olursa olsun ateşli havale geçirmez. Ancak genetik yatkınlığı olanlarda oldukça düşük ateşler bile ateşli havale sebebi olabilir. Bu bakından genellikle ateşli havale geçiren çocukların aile büyüklerinde de “ateşli havale nöbetlerinin” olduğu ebeveynleri tarafından söylenir. Dolayısıyla temel olarak bilinmesi gereken bir çocuğun ateşli havale geçirmesi onun genetik yapısına ve yaşına bağlı olduğudur. Ateşli havale geçiren çocuklarda tekrarlamaların önüne geçmek için daha erken ateş düşürücü verilmesi ve ılık uygulama yapılması gerekirken, diğer grupta bulunanlara böyle bir uygulama yapılması gerekmez. Havale geçiren çocuklarda havale sırasında solunum yolunu açık tutmak, çocuğun başının bir yere çarpmasını önlemek genellikle yeterlidir. Havale kısa bir süre içinde kendiliğinden durur ancak uzayan, tekrarlayan ve farklı özellikler gösteren havalelerin, ayrıca ateşli havale geçirme yaşının dışında geçirilen havalelerinde mutlaka incelenmesi gerekir.
Ateş vücudun verdiği yararlı bir tepkidir. Ancak aile öyküsü bulunan, 6ay-5 yaş arasındaki hassas çocuklarda havalenin görülebileceği, bu özellikleri göstermeyen ateşli çocuklar için yapılacak gereksiz müdahalelerin vücuda yarar değil, zarar verebileceğini unutmamak gerekir.