Yeni doğan bebekler iyi gelişmemiş bir bağışıklık sistemine sahiptir. Gebeliğin son üç ayında anneden bebeğe geçen antikorlar, bebekte pasif bir bağışıklık gelişmesine neden olurlar. Daha sonra emzirme sırasında anne sütünden, özellikle de kolostrumdan (ilk gelen sarı süt) bebeğe geçen bağışıklık hücreleri ve antikorlar bebeği korumaya başlar. Ancak bütün bunlara ragmen bebeklerin vücutları yetişkinler kadar güçlü değildir. Bu nedenle bebek ek beslenmeye başladığında, bazı sağlıklı gıdaların diyete dahil edilmesi son derecede önemlidir. Sağlıklı bir büyümenin sağlanabilmesi için besinlerimiz yeterli ve dengeli miktarda protein, vitamin, mineral, yağ ve karbonhidrat içermelidir. Bu yiyecekler, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hastalıklarla savaşmak için bebeğin bağışıklık sistemini desteklerler. Ayrıca bazı bitki ve baharatlar gerek antioksidan içerikleri ve gerekse direkt antimikrobik özellikleri nedeniyle bağışıklık sistemimizin korunmasına destek olurlar.

ØD vitamini

D vitamini, sağlıklı bir bağışıklık sistemi için gereklidir. D vitamini eksikliğinde enfeksiyon ve otoimmün hastalıklara yatkınlığın arttığı bilinmektedir. D vitamini düşük olarak doğan bebeklerin, daha ​yüksek olanlara kıyasla, “3 aylık olduklarında üst solunum yolu enfeksiyonu ve orta kulak iltihabı geçirme oranlarının”daha yüksek olduğu gösterilmiştir.

ØC vitamini

C vitamini genel sağlığımız için hayati öneme sahiptir. Bağışıklık hücrelerinde yüksek konsantrasyonlarda bulunur. Solunum yolu enfeksiyonlarını önler ve soğuk algınlığının süresini kısaltır. C vitamini vücudumuzda uzun süre kalan bir vitamin olmadığı için, gün boyunca düzenli aralıklarla tüketilmesi gerekir.

ØE vitamini

E vitamininin, enerji metabolizmasında görev almasının yanı sıra, güçlü bir antioksidan etkisi vardır. Cilt ve dokuların yapısında, bağışıklık sisteminin dengelenmesinde rol oynar.

ØÇinko

Çinko vücutta 200 civarında enzimatik reaksiyonda yer alır. Bağışıklık ve üreme sistemi, yara iyileşmesi, duyu fonksiyonları ve cilt sağlığı için gereklidir. Çinko eksikliğinde enfeksiyonlara yatkınlık artar, hücrelerin büyümesi ve yara iyileşmesi zarar görür.